‘İngiltere için her şey bitti’

Birleşik Krallık lideri Başbakan Keir Starmer genel seçimden partisinin zaferiyle çıktı çıkmasına ancak ezici çoğunluğa sahip İşçi Partisi’nin son vergi politikaları orta sınıfa karşı acımasız bir savaş açtı. The Telegraph’ın Kıdemli Editörü Allister Heath konuyu analizleriyle sayfasına taşırken hükümetin devreye soktuğu bütçe planının İngiltere tarihinde eşine az rastlanan bir başarısızlığa sahne olacağı görüşünde.

SERVETE KARŞI SOSYALİST SAVAŞ

Britanya’nın hızlanan gerilemesinde dönüm noktası şüphesiz, ülkede hakim olan kayırma, kindarlık ve ekonomik cehalet psikolojisi üzerine kurulu. Kabinenin harcama taahhütleri maliyetlendirildiğinde, daha fazla vergi artışı için “hiçbir planı” olmadığına yemin eden İşçi Partisi, şimdi özellikle “en geniş omuzlara” sahip olanlar için “acı verici” artışların geleceği konusunda uyarıyor.

Heath partinin durumunu şu sözlerle açıklıyor:

– Bu kadar iğrenç yalanlar söylemekten ve sahte iddialarla seçilmekten memnun olmayan İşçi Partisi, seçmenleri aptal yerine koymaya devam ediyor. Hükümet sendikal yoldaşlarına para yağdırıyor ve ekonomi onlara göre toparlanıyor. Ancak bize başka seçeneği olmadığına, Muhafazakarlardan miras kalan sözde mali kara deliğin derhal daha yüksek vergilerle doldurulması gerektiğine inanmamız gerekiyor. Evet, Muhafazakarlar işe yaramazdı, ancak Keir Starmer’ın servete karşı sosyalist bir savaş başlatmak için çok fazla şeye de ihtiyacı yoktu. Maalesef Starmer yüzünden İngiltere, çözümsüz bir yola girdi, her şey bitti.

Hayat, Sol’un “zenginler” olarak tanımladığı ancak genellikle sınıfsal kategorize edilmesi daha doğru olan kişiler için çok daha çirkinleşmek üzere. Bunlar, genellikle ipoteklerini ödemekte, çocuk bakımı masraflarını karşılamakta ve emeklilik için biraz servet biriktirmekte zorlanan türden insanlar. Yani bazı ülkelerde pandemi sonrası yaşanan ekonomik bunalımın ardından yok olan ORTA SINIF. İngiltere’de İşçi Partisinin planladığı türden bir gasp için seçilen ve birbiriyle örtüşen beş grup var:

  • Gelir vergisi mükelleflerinin en katındakiler (yakında yüzde 40 vergi oranının uygulanmaya başlayacağı 50 bin sterlin veya üzeri gelir elde eden herkes)
  • Küçük yatırımcılar
  • Özel okul velileri
  • Pahalı ev sahipleri
  • Emekliler

Gordon Brown’ın ilk Bütçesinde emeklilik fonlarına yaptığı baskı, bir şansölyenin aldığı en yıkıcı kararlardan biriydi. Emeklilik fonlarının İngiltere şirketlerinden elde ettiği temettüler üzerinden elde ettiği %20 vergi kredisini kaldırarak getirileri çöpe attı, emeklilik planlarını ölümcül şekilde baltaladı ve pek çok şimdiden öngörülemeyen felaketi tetikledi.

Ülkemizde vergi kanunundaki son büyük “açık” olan çalışan ve işveren emeklilik katkıları üzerindeki vergi indirimi yılda 66 milyar sterlin değerinde; bunun sadece üçte biri (22 milyar £) ödenen emeklilik maaşlarından alınan vergiyle telafi ediliyor. Vergi indiriminin yaklaşık %53’ü gelir vergisi ödeyenlerin en üstteki beşte birine gitti ki bu Fabianlar için çok adaletsiz.

Politikayla planlanan:

  • Vergi indirimini %25-30’luk sabit bir orana düşürmek
  • Emeklilerin kendi hesaplarından çekebilecekleri vergisiz toptan ödemeyi büyük ölçüde azaltmak
  • Özel emeklilik gelirleri için ulusal sigorta ücreti almak
  • Emeklilik katkıları için işveren ulusal sigortasına kesinti uygulamak
  • Emeklilik varlıkları içinde yer alan miras gibi unsurlardan gelir vergisi almak

Şimdilik öngörülebilir sonuçlar:

  • Vergi gelirinde büyük artış
  • Kamu sektörünün nihai emeklilik planlarını korumak için özel ayrıcalıklar 
  • Otomatik katılım kapsamındaki işveren katkılarının kazançlarını %3’ten %7’ye çıkarmak
  • Yıllarca maaş artışlarını baskı altına almak

Bu ve bunun gibi öneriler, ekonominin temel taşı olan Britanya’nın vergi mükellefleri ordusu için bir felaket olurdu. Neden Britanya’da kalmakla uğraşsınlar ki? İşte bu yüzden plan kısmen geri çekildi, ancak Fabian planı tabuta çakılan son çivi olacak. Vergi mükelleflerinin en üstteki beşte biri, Reeves’in sermaye kazançları vergisini artırma, belki de oranı gelir vergisine göre ayarlama ve ayrıca miras vergisinin kapsamını genişletme kararının yükünü de taşıyacak. Gelirleri biraz daha yüksek olanlar, Reeves’in özel okullara karşı sınıf savaşından zaten darbe alıyor ve birçok profesyonel, yani farklı ülkelerden İngiltere’ye gelen yerleşik olmayan çalışanlar Londra’yı terk ettikçe ülkedeki ekonomik fırsatların azaldığını görecek.

EMEKLİLER YİNE DARBE ALABİLİR

Kış yakıt ödeneğinin kaldırılmasıyla sarsılan emekliler, yine darbe alabilir… Kıdemli Editör Allister Heath; ‘Hazine hala çalışan emeklilerin Ulusal Sigorta Katkılarını ödemesini isterdi’ derken kaleme aldığı analiz yazısında şundan korktuğunu açıklıyor:

– Belediye vergisi yeniden değerlendirerek milyonlarca aileye daha yüksek faturalar gönderilmeye başlandı. Belki de damga vergileri bile evler üzerine orantılı, yıllık bir vergiyle değiştirilerek bir mülk serveti vergisi haline getirildi. Sonuç olarak tüm bu yaşananların yüz binlerce varlıklı ancak nakit açısından fakir ev sahibini evlerini satmaya zorlamasından çok korkuyorum.

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir